İş Kazasında Zamanaşımının Başlangıcı
T.C YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2013/21-2216 Karar No. 2015/1349 Tarihi: 15.05.2015 İŞ KAZASI ZAMAN AŞIMININ BAŞLANGICININ MALULİYET ORANIN KESİN OLARAK TESPİT EDİLDİĞİ TARİH OLDUĞU
ÖZETİ: Gerçekten, davacının 17.05.2002 tarihinde açtığı eldeki davada, Sosyal Sigortalar Kurumu Sağlık ve Maluliyet İşleri Daire Başkanlığı tarafından 13.09.2004 tarihinde iş kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmanın maluliyeti gerektirmediğinin tespit edildiğini öğrenmiştir. Davacının, beden gücü kayıp oranının tartışmalı bulunması ve 15.02.2005 tarihinde açılan sürekli iş göremezlik oranının tespiti istemi ile dava edilmesi üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun 17.07.2007 tarihli raporu ile sigortalının geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle maluliyet gerekmediğine karar verilmiştir. Bunun üzerine, sorunun çözümü için Adli Tıp Kurumundan görüş sorulmuş ve Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin 25 Ağustos 2008 tarihli raporu ile davacının sürekli iş göremezlik oranının % 20,2 olduğu tespit edilmiştir. İtiraz üzerine Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’nun 16 Nisan 2009 tarihli kararı ile davacının sürekli iş göremezlik oranı %20,2 olarak son ve kesin olarak saptanmıştır. İşte davacı ortaya çıkan bu yeni ve kesin olguya dayalı olarak istemde bulunduğuna göre davanın zaman aşımına uğradığını kabul etmek mümkün değildir.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında, somut olayda olay tarihinden sonra devam eden tedavilere bağlı olarak gelişen bir durum sözkonusu olmadığından BK 125. maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresinin kaza tarihinden itibaren hesaplanacağı buna göre ıslah tarihi itibari ile amanaşımı süresinin dolmuş olması nedeni ile direnme kararın bozulması gerektiği görüşü ileri sürümüş ise de bu görüş yukarda açıklanan nedenlerle çoğunluk tarafından benimsenmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; mahkemenin zamanaşımı süresinin başlangıç tarihinin maluliyet oranının kesin olarak tespit edildiği tarih sayılmasına ilişkin kabulü usul ve yasaya uygundur.